BritishEnglish Türkiye’nin en köklü İngilizce Eğitim kurumudur. Bizi aramadan karar vermeyin.

Yazılar

Ülkeler arasındaki ticari, sosyal ve kültürel yakınlaşmaların gerektirdiği en önemli gereksinim ortak dil kullanımıdır. Turistik bir gezi, iş seyahatleri veya kültürel aktivitelerin tamamının başarılı ve sürdürülebilir bir hal alması için gereken en önemli unsur kusursuz iletişimden geçer. Bu nedenle ortak dil kullanımının ne kadar önemli olduğunu anlayabiliriz. Fakat neden İngilizce? İngiliz ve Amerikan kültürüne illaki bir yerde gelme şansınız vardır. Bu kültürün içinde yaşayan insanların anadilleri İngilizce olacağından sizle iletişim kurarken zorlanmayacaklardır ama siz İngilizce bilmiyorsanız iletişim kurma konusunda zorlanabilirsiniz.

Dünyayı yöneten ve ortak faaliyetlerin hemen hepsinde öncü rol oynayan ülkelerin ana dillerinin İngilizce olması, bu alanda İngilizce kullanmanın önemini arttırmaktadır. Bugün Avrupa ve Amerika kıtasının birçok ülkesinde İngilizce ana dil olarak kabul edilmiştir. Bu gelişmeler sonrasında her ülkede olduğu gibi Türkiye’de de İngilizcenin önemi hızla artmıştır. Teknoloji öylesine hızlı gelişti ki; belli bir yaşın üzerinde, iyi yetişmiş, yeterli tecrübeye sahip ancak dil eğitimi almayan milyonlarca insan önemli kayıplar yaşadı.

BritishEnglish İngilizce Kursu Kampanyaları İçin Tıklayınız

Özellikle orta kademe yönetici durumundaki bu insanlar, bir anda bilgisayarı önemli hesaplamalar yapmak için, raporlarını hazırlamak için , kısacası hemen tüm günlük işlerini yapmak için kullanmak zorunda kaldılar. Daha buna alışamadan, karşılarına pencereler çıktı, fareleri kovalamak zorunda kaldılar, yazıcı ayarlarıyla hırpalandılar.

Son darbeyi de akıllı telefonlar vurdu. İşe başladıklarında aileleri tarafından kendilerine hediye edilen daktilolarla geçecek mutlu yılları hayal eden orta kademe yönetici için, Japonya’daki iş ortağı ile küçücük bir kameradan konuşuyor olmanın ne demek olduğunu bu günün gençleri hayal edemez. Bu hayattan soğumuş arkadaşımızın çocukları tarafından açılmış sosyal medya hesabını mention edip hashtag’leyerek durumundan bahsederseniz trend topic olur. Ama bundan onun haberi olmaz.

Belli bir yaşın üzerindeki orta kademe yöneticilerin bir başka sıkıntısı da aritmetik olarak küçülen dünyanın onlara göre geometrik olarak büyümesidir. İyi bir firmada yurtdışı ile tüm iletişimi kurmak üzere İngilizce eğitimi almış bir üst düzey yönetici ile birlikte çalışmaya göre plan yapmış olan arkadaşımızın yöneticisi bir anda adını bile zor söylediği bir yabancı oluverdi. Ardından İngilizce bile kullanmayan, yeni ekonomik güçlerle iş bağlantıları kuruldu. Henüz İngilizce problemini çözmeyen biri için bu gerçek bir sorundur.

Yukarıda anlattıklarımız son on beş yıl içinde Türkiye’de milyonlarca, dünyada milyarlarca kez yaşandı.

Ne yazık ki ülkelerin eğitim sistemleri de bu yeniliklere uyum sağlamakta çok zorlanıyorlar. Her gün gelişen dünyaya uyum sağlamak gerçekten zor. Bu günün gençleri yukarıda yazanları okurken müstehzi gülücükler atmış olabilirler. Ancak kendilerine kötü bir haberimiz var. “Dünya her gün daha hızlı değişiyor.”

 

Geçmişte İngilizce bilmeyen biri yöneticilik yapabilirdi. Ancak bu gün iş ilanlarında, kurumlar çoğunlukla “İngilizce Bilen” ifadesini kullanmıyorlar. Çünkü artık “güzel” işler için İngilizce bilmeyen birinin başvuruda bulunmasının gereksizliğini herkes biliyor. İlanlarda bahsi geçen “yabancı dil” artık İngilizce değildir. Türkçe anadiliniz; İngilizce ise tüm çalışma hayatınız boyunca her gün daha fazla ihtiyaç duyacağınız tüm dünyanın üzerinde mutabık kaldığı, referans iletişim aracıdır.

Bir kötü haber daha; ilk okulda, ortaokulda veya lisede hatta İngilizce ile eğitim veren iyi bir okula gitmediyseniz üniversite de aldığınız İngilizce eğitimi %90 ihtimalle yetersizdir.

İşte bu nedenlerle iyi bir İngilizce kursu sizin için, kariyer planınızı değiştirecek doğru bir tercihtir.

İngilizce Kursu almadan önce ilk yapmanı gereken seviyenizi tespit etmektir. Ne yazık ki sadece Okulda İngilizce eğitimi alan ve ders notları gayet iyi olan öğrenci adaylarımız bazen aslında oldukça düşük İngilizce seviyesinde olurken, eğitimlerinde fazla İngilizce olmadığı iş hayatında veya değişik şekillerde İngilizceye maruz kalan bazı adaylarımızın da kendi tahminlerinin üzerinde bir seviyeden eğitime başladıklarını görebiliyoruz.

Bu amaçla BritishEnglish tarafından özenle hazırlanan Seviye Tespit Sınavı’na katılarak durumunuzu öğrenmenizi tavsiye ederiz. Bunun için http://sts1.britishenglish.com.tr/ adresini ziyaret etmeniz yeterli olacaktır.

Unutmayınız İngilizce sadece iş hayatınızı değil, tüm yaşantınızı köklü olarak değiştirir. İngilizce Eğitimi aldığınız süre boyunca motivasyon kaynağınızın sadece iş olmasına izin vermeyin. Çalışma hayatınızın yanında, sosyal hayatınız, çevreniz, hatta zevkleriniz de değişecek, en önemlisi her konuda çok daha fazla alternatife sahip olacaksınız. Merak duyduğunuz herhangi bir konuda önce Türkçe, sonra da İngilizce bir kaynak aradığınızda ne demek istediğimizi her defasında zaten görüyorsunuz.

BritishEnglish İngilizce Kursu olmanın yanında Mesleki İngilizce eğitimleriyle de daima yanınızda. Özellikle öğrenciyseniz, sunulan indirimleri ve eğitim olanaklarını öğrenince şaşıracaksınız. Özellikle yaz aylarını eğitime ayırmak isteyen adayları şubelerimize bekleriz.

Etiketler: burslu ingilizce kursu, en iyi ingilizce kursu, ingilizce ders fiyatları, ingilizce dil kursları, İngilizce Kursları, İngilizce Kursu, özel ingilizce, ücretsiz ingilizce kursu

Günümüzde eğitim politikaları belirlenirken, yabancı dil eğitimi konusunda alınan kararlar, ülkelerin bilimsel, ekonomik, siyasal, sosyal ve kültürel gereksinimlerinden büyük ölçüde etkilenmektedir. Son yıllarda meydana gelen teknolojik ve ekonomik gelişmeler, diğer alanlarda olduğu gibi, yabancı dil eğitimi alanında da son derece etkili olmuştur.

Avrupa ülkelerinde yabancı dil eğitiminde yapılan reform çalışmaları, Türkiye’de de benzer çalışmaların önünü açmış ve 1997 yılında yürürlüğe giren 4306 sayılı yasa ile ‘sekiz yıllık kesintisiz eğitim reformu’ gerçekleştirilmiş ve ilköğretim okullarında yabancı dil eğitiminin 4. sınıftan itibaren başlatılması esas alınmıştır. Bu çalışmanın temel amacı, Türk eğitim sisteminde yabancı dil eğitimi politikalarını incelemek ve özellikle 1997 yılında gerçekleştirilen ‘sekiz yıllık eğitim reformu’ çerçevesinde 4. sınıflar için MEB Talim ve Terbiye Kurulu tarafından onaylanan ilköğretim yabancı dil (İngilizce) öğretimi programını, kapsam, yöntem ve ikinci dil edinimi alanında yapılmış olan öncü araştırmalarda elde edilen bulgular açısından değerlendirmektir.

Yabancı dil konusunda yapılan bu reformların ötesinde dil öğrenimine ailelerde çok önem vermektedir. Bu sebeple BritishEnglish dünyadaki tüm gelişmeleri takip ederek öğretim konusunda öğrencilere yoğun destek vermektedir. Dünya dilleri konusunda da etkin çalışmalar yapan kurumumuzda 7 yaşından itibaren her bireye ingilizce eğitimi verilmektedir.

Dünya ekonomisi her an değişen parametreler, spekülatif hareketler, sürekli yükselen düşen piyasalar, ülkelerin politik tercihleriyle yeniden şekillenen üretim ve tüketim anlayışları nedeniyle sürekli kırılgan bir yapıda.

Bireylerin yaşam standartları da bu kırılmalardan etkileniyor. Ekonomik sıkıntı dönemlerinde şirketler değişik gerekçelerle personel sayısını azaltıyor. İnsanlar uzun yıllar boyunca çalıştıkları, emek verdikleri işlerinden uzaklaşmak zorunda kalıyorlar.

Bu tabii ki dünyanın sonu değil. Yeni iş bulunur, yeni hayat kurulur. Ama bu gelgitler kariyer hedefinizde onarılmaz yaralar açar.

Yaralanmamak, kariyer endişesi yaşamamak için alınacak en güzel önlem, daha en başta temelleri güçlü atmaktan geçiyor.

Sevgili gençler;

Her şeyi ama her şeyi yapabilecek yaştasınız. Hata yapmış olabilirsiniz. Üzülmeyiniz, ebeveynleriniz, öğretmenleriniz, kendinize model olarak belirlediğiniz herkes gibisiniz. Herkes hata yapar. Aradan geçen yılların sonunda başarılı olanlar, en zor anlarda mücadeleden kaçmayanlardır. Yılmayınız. Hatalarınızdan dersler çıkarınız. Gerekirse sıfırdan başlamayı dahi göze alarak öz eleştirinizi yapınız. Sizi eleştirenlerden kaçmayınız. Sizi en acımasız şekilde eleştirdikten sonra, eleştirdiği konunun tamiri için yanınızda olanlar sizin gerçek dostlarınız, gerçek ailenizdir.

Anne ve babanızın rehberliği bildik tüm pusulalardan daha güvenilirdir. Unutmayınız. Anne baba olmak, bir evladı büyütmek, dünyaya bir birey olarak hediye etmek için verilen emekle kazanılan deneyim hiç bir üniversitenin veremeyeceği nitelikler kazandırıyor onlara unutmayınız. Okuduğunuz, çok puanlı büyük üniversitelerinizden bu nitelikleri kazanamayacağınızı zaman size gösterecek. Şimdilik tahammül edin onların uzun sohbetlerine. Sonra yaşınız otuz beş kırk civarına geldiğinde hatırlarsanız yine okursunuz bu yazıyı.

İyi okullarda okumak çok güzel. Savaşın bunu yapabilmek için. Ama adını hepimizin bildiği o yüksek puanlı üniversiteler inanın ki hiç bir sorunu çözmez. Üniversiteyi, yüksek lise olarak düşünmeyin. Üniversite sadece mesleki derslerin verildiği, sınavlarda başarılı olununca güzel güzel mezun olunan yer değildir. Üniversite kariyer planınız içinde yer alan bir aşamadır. Size ileride iş hayatında ihtiyaç duyacağınız tüm kontaklara daha mesainize başlamadan ulaşma olanağı sağlar mesela. Öğrenci kulüplerinden o kadar da uzak durmayın. Dünyanın her yerinden alanında uzman kişilerin sohbetlerini kaçırmayın. Çok şeyler kazanabilirsiniz bu sohbetlerden. Ya da açık öğretim tekniği ile üniversite sistemi içinde olabilirsiniz. Bunu ne büyük bir şans haline dönüştürebileceğinizi düşünün. Eğitimini bir örgün öğretim kurumunda devam ettiren arkadaşlarınızdan farklı olarak siz, ilerde kariyer yapacağınız mesleğinizde tecrübe kazanmaya hemen başlayabilirsiniz. Mesleğinizin inceliklerini yaşarken kendiniz öğrenebilirsiniz. Sene boyunca düzenlenen konferanslar, fuarlar ve diğer aktivitelere de katılma şansınız her zaman elinizde olur.

Yukarda yazılanlardan “aman boş ver notlarım o kadar yüksek olmasa da olur” sonucunu da çıkarmayın ama. Not sınav kağıdı üzerine yaptığınız karalamalar değil. Kariyer planınızı yazdığınız kaligrafik bir sanat eseridir. Onu her zaman farklı, incelikli, göz ardı edilemez kılmalısınız.

Yurtdışı deneyiminiz olsun mutlaka. Değişik coğrafyaların, değişik yaşam biçimlerinin gözlemcisi olun. Eğitiminiz için gidebiliyorsanız ne güzel. Yok öyle değilse bir tatil programı yapın gerekirse. Sadece deniz, kum değil. Müzeler, konferanslar da olsun tatil programınız içinde.

Tabi ki yabacı dil. Daha önce de söylemiştik. İngilizce artık yabancı dil değil sizin için. İngilizce kursu vasıtası ile, İngilizce eğitim veren üniversiteler vasıtası ile, gerekirse yurtdışında devam edebileceğiniz İngilizce kursları vasıtası ile, kısacası bir şekilde İngilizce öğrenmelisiniz.

Ayrıca buna ikinci bir dil ilave etmelisiniz. Unutmayınız İngilizce Kursları vasıtasıyla elde ettiğiniz becerinin taçlanması için ikinci bir dile daha ihtiyacınız olacak.

Son olarak biriktiriniz, harcamayınız demiyoruz. Ama evinize dönmek için bineceğiniz araç için alacağınız biletin parasını aç olmadığınız halde yediğiniz çikolataya harcamayın diyoruz. Zenginliğin en temel belirtisi, çok para harcamak değil, ihtiyaç anında cüzdanınızda yeterli miktarda para bulunmasıdır.

BritshEnglish cebinize para koymaz. Ama ekonomi kötüye giderken temelleri iyi atılmış bir kariyerin güvenini, ihtiyaç duyduğunuzda harcayabileceğiniz parayı kazanabiliyor olmanın huzurunu verir.

İngilizce kursları çok önemli bir ihtiyacın karşılanması ve bir dünya dili olan İngilizcenin ülkemizde yaygın olarak kullanılabilmesi için çalışıyorlar.

İngilizce kursu arayan bir öğrenci aslında bir yabancı dil değil gelişen ve teknolojik olarak küçülen dünyamızda doğru iletişim kurma yolunu arıyor. Özellikle 80’li yıllara kadar bırakın üniversite mezunu olmayı lise mezunu olmak bile iş hayatında yükselmek için oldukça yeterliydi.

90’lı yıllarda ise, aslında kimse ne olduğunu bilmediği için “bilgisayar bilen” eleman arayışı vardı. “İngilizce konuşabilen, bilgisayarda anlayan!” Sanırız ki; bilgisayara “n’aber?” diye sorunca cevap alabilen kişi anlamında bir anlayış.

Bu gün böyle ilanlar yok, hatta bazı işler için verilen ilanlarda; Üniversite mezunu olmak, İngilizce konuşmak gibi talepler belirtilmiyor. Çünkü bu artık işin doğasında var. O iş için bir anlam ifade etmiyor.

Evet, artık Üniversite mezunu olmak eskisi gibi anlam ifade etmiyor. İngilizce bilmek ise iyi bir iş için başvuru öncesi bir şart.

Sizi iş arayışınızda rakiplerinizden ayıracak özellik bir yabancı dil bilmektir. Türkçeyi ana diliniz, İngilizceyi evrensel iletişim dili olarak gördüğümüz günümüz dünyasında; özellikle Türkiye’nin geleneksel ticaret ortaklarının dillerini bilmek önemli bir fark yaratıyor. İngilizce artık yabancı değil değildir. Yabancı dil ifadesi diğer bazı diller için kullanılabilir. Örneğin, Almanca ve Rusça. Ayrıca bazı diller var ki belli meslekler için bir nevi uzmanlık şartı. Örneğin, Fransızca; özellikle sanatla, estetikle ilgili alanlarda faaliyet gösteren kurumlarda önemli bir fark yaratıyor. İspanyolca böyle dillerden biri. Tarihin en büyük yayılmacı güçlerinden olan İspanyollar gittikleri coğrafyalara dillerini de götürmüşler. Bu gün tüm Amerika kıtasından uzak Asya’ya kadar dünya ile ticaret yapan işletmelerin en çok ihtiyaç duydukları dillerin arasında.

BritishEnglish İngilizce kursları, uzun yıllardır başarıyla devam ettirdiği eğitimlerini, diğer dünya dilleri ile destekliyor. Artık İngilizce dışında Almanca, Frasızca, İspanyolca, Rusça ve ihtiyaç duyduğunuz diğer dillerle ilgili ihtiyaçlarınızda da yanınızdayız.

Unutulur!

 

Sadece ileri yaşlarda öğrenilen İngilizce değil, uzun süre yurt dışında kalanlar ne yazık ki anadillerini dahi önemli ölçüde unutabilirler.

 

Bazen yıllar süren bir İngilizce eğitimine, sadece zamanınızı değil, emeğinizi ve bütçenizden ayırdığınız önemli bir meblağı harcarsınız. Ancak eğer çevrenizde İngilizce konuşulmuyorsa, aldığınız İngilizce eğitimi geçen her günle birlikte biraz daha değerini yitirir. Bu nedenle İngilizce Kursu bittikten sonra İngilizce kitaplar okumak, İngilizce film izlemek, eğer yakınlarınız arasında bilen varsa onlarla İngilizce konuşmak gibi aktivitelerden vazgeçmeyiniz.

 

Ancak ne yazık ki, İngilizce kursları bittikten sonra öğrenciler yukarıda bahsi geçen çalışmaları yapmakta her zaman güçlüklerle karşılaşıyor. Zaten sadece kitap okumak, film izlemek veya sistematik olmayan bir şekilde bilenle, bildiği kadar İngilizce konuşmak yeterli olmuyor. İngilizce kursu devam ederken uygulanan sistematik eğitimin tekrarına, dinleme ve konuşma pratiklerinin devamına ihtiyaç duyuluyor.

 

BritishEnglish İngilizce Kursları; eğitiminiz devam ederken size iki değişik program sunar; birincisi, İngilizce seviyenizi geliştirmeyi amaçlayan eğitim programınız, ikincisi ise İngilizce seviyenizi pekiştirmeyi amaçlayan bir eğitim destek programı.

 

Bu iki program eğitiminiz boyunca bir arada yürür. Sınıfta işlenen konular, İngilizce eğitiminin dört temel şartını da içine alan destek programlarıyla hem tekrarlanır hem de pekiştirilir.

 

İşte bu ikincisi yani eğitim destek programları, BritishEnglish öğrencilerine sadece eğitimleri süresince değil hayat boyu ücretsizdir. Eğitiminiz bittikten sonra, size en yakın BritishEnglish şubesine giderek o şubenin eğitim destek programlarına katılabilirsiniz.

 

Böylece sadece kısıtlı bir dönem için düşündüğünüz İngilizce kursu, BritishEnglish ile yapacağınız çözüm ortaklığı sayesinde çok uzun yıllara yayılır. Bu da İngilizce’yi unutmak gibi bir endişe duymamanız demektir.

 

Unutmayınız; İngilizce Kursları size sadece İngilizce eğitimi vermekle değil bunun devamlılığını sağlamakla da yükümlüdürler.

Bir dili kullanmak demek, o dilin sahip olduğu sesleri ve o seslerin oluşturduğu kelimeleri, ifade edilmek istenen konuya uygun olarak cümleler oluşturacak şekilde, doğru olarak dizebilmek becerisine sahip olmak demektir.

 

Pen, kalem; pen, kalem; pen, kalem…

 

Yirmi defa tekrarla; tamam öğrendin işte.

 

Ne yazık ki kelime öğrenmek denince yukarıdaki örneği anlıyoruz çoğunlukla. Kelime öğrenmek İngilizce kelimeleri ve o kelimelerin Türkçe karşılığını yazıp ezberlemek demek değildir. Çoğunlukla da yanlış oluyor zaten. Türkçemizde olduğu gibi İngilizcede de kelimelerin kullanım yerlerin göre değişik anlamları olabilir. Türkçe karşılığı kalemtraş olan “sharpener” kelimesini yukarıda bahsi geçen “pen” ile aynı cümlede kullanmanız durumunda büyük bir ihtimalle yanlış bir cümle kurmuş olursunuz.

 

İngilizce kursları size bu konuda ihtiyaç duyduğunuz temel bilgiyi sağlayan kurumlardır. Herhangi bir İngilizce Kursu ile görüşürken, kurumun tarihi, eğitmenleri gibi konuların yanında özgün cümle yapılarını, konuşarak, dinleyerek öğrenmenizi sağlayan kaynakların varlığını da sorgulamanız bu açıdan çok önemlidir.

 

Unutmayınız ortalama binlerce kelimeyle konuşulan, günlük en temel ihtiyaçları karşılamak için yüzlerce kelimeye ihtiyaç duyduğunuz bir dil öğreneceksiniz. Bütün bu kelimeleri, bu gün kullanmaya alışık olduğunuz “özne-tümleç-yüklem” cümle yapısının çok dışında bir yapıyla kullanacaksınız, tüm bunları yaparken Türkçenin o müthiş zenginliği içinde yer alan ekler yerine yepyeni kalıplarla karşılaşacaksınız.

 

Önemini hiç bir zaman göz ardı etmemekle birlikte; sadece sözlük karıştırarak, sadece İngilizce filmler izleyerek ve hatta rüyalarınızda, kabuslarınızda, meditasyon halinde, yarı uyanıkken vb. değişik fantastik modellerle bu dili öğrenebileceğinizi iddia edenlere itibar etmeyiniz. En azından bu modelleri amatörce deneyiniz ki çok yüksek bedeller vererek aldığınız setler, geçmiş yıllarda alınan başka setlerin yanında yerini almasın. Elinizin altında bir İngilizce-Türkçe sözlüğün olması çok faydalı, filmleri İngilizce izlemek ve anlamaya çalışmak güzel bir egzersiz. Alzheimer riskini azaltmaya da yardımcı olduğu bilimsel bir gerçek.

 

Ancak İngilizce eğitimi bir disiplin, program ve sistematik bir çalışma gerektirir. BritishEnglish 1975’den bu yana, bahsi geçen İngilizce eğitimi konusunda uzman bir kurumdur. En büyük referansı, ülkenin dört bir yanında hayatın içinde önemli görevler üstlenen öğrencileridir.

Cevaplanması en zor sorulardan biri; aslında tek bir doğru cevabı da yok. İngilizce, dünyanın tartışmasız en yaygın dili. Hangi anadili kullanıyor olursa olsun, sanayide, ticarette, sanatta, eğitimde ve daha pek çok konuda bilgiye ulaşmanın,iletişim kurmanın temel kaynağı İngilizce. En azından bu yazıyı okuduğunuz elektronik alet hangisi olursa olsun, kullandığı temel dil mutlaka ve mutlaka İngilizce.

 

İşte bu iletişim ve bilgi kaynağı olan dili, hayatınızda yer tutan diğer konulardan ayırabildiğiniz zaman, gelirinizden aylık olarak ayırmayı düşündüğünüz pay ve gelmek istediğiniz payla bağlantılı olarak değişken zamanlarda öğrenebilirsiniz.

 

İngilizce kursları bu konuda size çok değişik alternatifler sunarlar. BritishEnglish İngilizce Kursu’da özel ders veya sınıf dersi olarak aynı şekilde değişik alternatiflerle hizmetinizde.

 

Şubelerimize geldiğinizde eğitim danışmanı arkadaşlarımız, her şeyden önce İngilizce Seviye Tespit Sınavı sayesinde yaklaşık olarak İngilizce’de hangi seviyede eğitime başlamanız gerektiğini öğrenirler. Daha sonra bulunduğunuz seviyeden ne kadar ileri gitmek istediğinizi öğrenirler ve İngilizce kursu alternatiflerimizi sunarlar.

 

Bu alternatifleri size eğer varsa eğitim veya iş saatlerinizi, derse gelebileceğiniz saatlerin durumlarını göz önünde bulundurarak sunacaklardır. Peki, bu alternatifler nelerdir?

 

  1. Birebir Özel Ders: Bu eğitimler, özellikle hızlı bir eğitim dönemine ihtiyaç duyan öğrencilerimiz tarafından tercih edilir. TOEFL, IELTS, Hazırlık Atlama, YDS gibi sınavlara hazırlananların da yine tercihleri birebir özel ders olmaktadır. Ayrıca, THY gibi Türkiye’nin önemli kurumlarına hazırlananlar için tavsiye edilen eğitim birebir özel derstir.
  2. Hafta İçi Sabah (Sınıf Dersi): Özellikle, öğleden sonra okula veya işe gidenlerin, iş arayışı içinde olanların ve ev hanımlarının tercih ettiği eğitimlerdir. Pazartesi ile Perşembe günleri arasında günde 3 haftada 12 saat ders yapılır. Başlangıçtan itibaren bir kur 5 haftada, bir seviye 10 haftada biter. Yoğun ders alınabilen bir programdır.
  3. Hafta İçi Akşam Üç Günlük Program (Sınıf Dersi): Hafta içi 19:30’da başlayan ve günlük 3 haftalık 9 saat ders yapılan programdır. Başlangıçtan itibaren bir kur 7 hafta bir seviye ise yaklaşık 14 haftada biter. Hafta sonu programı olanlar için en çok tercih edilen programdır.
  4. Hafta İçi Akşam İki Günlük Program (Sınıf Dersi): Hafta içi 19:30’da başlayan ve günlük 3, haftalık 6 saat ders yapılan programdır. Bir kur 10 hafta bir seviye ise 20 haftada biter. Özellikle okul eğitimlerini devam ettiren, mezuniyete bir seneden fazla zamanı olan bu arada iyi bir İngilizce eğitimi almak isteyenlerce tercih edilir.
  5. Hafta Sonu Sabah veya Hafta Sonu Öğlen İki Günlük Program (Sınıf Dersi): Tercihinize göre, hafta sonu saat 09:30 veya 13:45’de başlayan günlük 4, haftalık 8 saat ders yapılan programlardır. Bir kur yaklaşık 7.5 hafta, bir seviye ise 15 haftada biter. Özellikle lise ve üniversite öğrencileri tarafından tercih edilen programlardır.
  6. Hafta Sonu Akşam İki Günlük Program (Sınıf Dersi): Hafta Sonu Saat 17:45’de başlayan günlük 3, haftalık 6 saat ders yapılan programdır. . Bir kur 10 hafta bir seviye ise 20 haftada biter. İngilizce eğitimini zamana yayarak sürdürmek isteyenler için ideal bir başka programdır.

 

 

Yetişkinler için hazırlanan bu programlı eğitimler, yine şubelerimiz tarafından programlanan eğitim destek hizmetleriyle pekiştirilir. Eğitimini aldığınız programların pekiştirilmesi amacıyla hazırlanan bu programlarda yabancı dil eğitiminin temelini oluşturan 1. Grammar 2. Speaking 3. Reading 4. Listening çalışmaları yapılır. Bu programlara eğitimleriniz bittikten sonra da ömür boyu katılabilirsiniz.

 

İngilizce kursları size eğitim programını, İngilizce eğitimi için gerekli alanı, tecrübeli yerli ve yabancı eğitmenleri sağlar. İngilizce Kursu’nun ne kadar süreceğine yukarıdaki seçeneklere bakarak karar verebilirsiniz. Ancak size İngilizce öğretecek olan asıl şey, sizin azim ve kararlılığınızdır.

İşte bize okuduğunuz makaleyi yazdıran soru. Yaz sıcaktır, yaz tatildir, yaz vakit öldürmektir, yaz kışı beklemektir çoğunlukla.

 

Sonra yaz biter, yağmurlarla birlikte curcuna da başlar. Zaman yoktur, iş yoğundur, sınavlar zordur ve kime sorsanız “kafam yoğun”dur. Bunların hepsi de doğrudur. Anlatmak istediğimiz şu ki; İngilizce eğitimi için öncelikle karar vermek gereklidir. Sonrası doğru kararı verip bu kararı uygulamaktır.

 

Niye yaz aylarında İngilizce eğitimi almak isteyelim? Sorunun en güzel cevaplarından biri “çünkü tatildesiniz”. Hayat daha durgun, yarına yetişecek dersler, erken kararan havanın kasveti yoktur. Ayrıca ekonomik olarak da, İngilizce kursları tarafından sağlanan olanaklar açısından da çok doğru bir zamandır. Özellikle aylar süren bu durağan dönemin sadece bir veya iki haftasında tatil yapabilecekseniz, iyi bir tatil etkinliğidir de.

 

Günlerinizi programlamanıza yardımcı olacak güzel referans noktaları olarak ders saatleriniz öncesi veya sonrasına başka etkinlikler ilave ederek gerçekten güzel geçen günler ve hatıralar biriktirebilirsiniz. Yarına yetiştirmeniz gereken bir ödev veya gireceğiniz başka bir sınav olmayacağı için İngilizce kursuna odaklanarak derslerinizi çok daha verimli hale getirip, diğer zamanlarda örneğin bir kaç ay sürecek bir eğitimi bir ayda koca bir dönem sürecek bir eğitimi ise sadece yaz aylarında bitirebilirsiniz. Böylece yeni döneme ömür boyu omzunuzda yük olarak duracak bir ağırlıktan kurtularak başlarsınız.

 

Özellikle, üniversite eğitimini, ülkemizin küçük şehirlerinde devam ettirenlerin karşılaştığı bir diğer sıkıntı da eğitim aldıkları şehirlerde İngilizce kursları bulunmamasıdır. Yaz aylarını İstanbul’da geçirenler için, şehrimizin olanakları sonsuzdur.

 

BritishEnglish uzun yıllardır, tercihini değişik nedenlerle yaz aylarında İngilizce kursu almak olarak kullananlar için çok avantajlı eğitim programları hazırlamaktadır. 2016 yılında da bu gelenek bozulmadan devam ediyor. Yaz aylarında “Yoğun İngilizce” programımız hakkında bilgi almak isterseniz şubelerimizi aramanız veya ziyaret etmeniz yeterli.

Teknoloji öylesine hızlı gelişti ki; belli bir yaşın üzerinde, iyi yetişmiş, yeterli tecrübeye sahip ancak dil eğitimi almayan milyonlarca insan önemli kayıplar yaşadı.

Özellikle orta kademe yönetici durumundaki bu insanlar, bir anda bilgisayarı önemli hesaplamalar yapmak için, raporlarını hazırlamak için , kısacası hemen tüm günlük işlerini yapmak için kullanmak zorunda kaldılar. Daha buna alışamadan, karşılarına pencereler çıktı, fareleri kovalamak zorunda kaldılar, yazıcı ayarlarıyla hırpalandılar.

Son darbeyi de akıllı telefonlar vurdu. İşe başladıklarında aileleri tarafından kendilerine hediye edilen daktilolarla geçecek mutlu yılları hayal eden orta kademe yönetici için, Japonya’daki iş ortağı ile küçücük bir kameradan konuşuyor olmanın ne demek olduğunu bu günün gençleri hayal edemez. Bu hayattan soğumuş arkadaşımızın çocukları tarafından açılmış sosyal medya hesabını mention edip hashtag’leyerek durumundan bahsederseniz trend topic olur. Ama bundan onun haberi olmaz.

Belli bir yaşın üzerindeki orta kademe yöneticilerin bir başka sıkıntısı da aritmetik olarak küçülen dünyanın onlara göre geometrik olarak büyümesidir. İyi bir firmada yurtdışı ile tüm iletişimi kurmak üzere İngilizce eğitimi almış bir üst düzey yönetici ile birlikte çalışmaya göre plan yapmış olan arkadaşımızın yöneticisi bir anda adını bile zor söylediği bir yabancı oluverdi. Ardından İngilizce bile kullanmayan, yeni ekonomik güçlerle iş bağlantıları kuruldu. Henüz İngilizce problemini çözmeyen biri için bu gerçek bir sorundur.

Yukarıda anlattıklarımız son on beş yıl içinde Türkiye’de milyonlarca, dünyada milyarlarca kez yaşandı.

Ne yazık ki ülkelerin eğitim sistemleri de bu yeniliklere uyum sağlamakta çok zorlanıyorlar. Her gün gelişen dünyaya uyum sağlamak gerçekten zor. Bu günün gençleri yukarıda yazanları okurken müstehzi gülücükler atmış olabilirler. Ancak kendilerine kötü bir haberimiz var. “Dünya her gün daha hızlı değişiyor.”

Geçmişte İngilizce bilmeyen biri yöneticilik yapabilirdi. Ancak bu gün iş ilanlarında, kurumlar çoğunlukla “İngilizce Bilen” ifadesini kullanmıyorlar. Çünkü artık “güzel” işler için İngilizce bilmeyen birinin başvuruda bulunmasının gereksizliğini herkes biliyor. İlanlarda bahsi geçen “yabacı dil” artık İngilizce değildir. Türkçe anadiliniz; İngilizce ise tüm çalışma hayatınız boyunca her gün daha fazla ihtiyaç duyacağınız tüm dünyanın üzerinde mutabık kaldığı, referans iletişim aracıdır.

Bir kötü haber daha; ilk okulda, ortaokulda veya lisede hatta İngilizce ile eğitim veren iyi bir okula gitmediyseniz üniversite de aldığınız İngilizce eğitimi %90 ihtimalle yetersizdir.

İşte bu nedenlerle iyi bir İngilizce kursu sizin için, kariyer planınızı değiştirecek doğru bir tercihtir.

İngilizce Kursu almadan önce ilk yapmanı gereken seviyenizi tespit etmektir. Ne yazık ki sadece Okulda İngilizce eğitimi alan ve ders notları gayet iyi olan öğrenci adaylarımız bazen aslında oldukça düşük İngilizce seviyesinde olurken, eğitimlerinde fazla İngilizce olmadığı iş hayatında veya değişik şekillerde İngilizceye maruz kalan bazı adaylarımızın da kendi tahminlerinin üzerinde bir seviyeden eğitime başladıklarını görebiliyoruz.

Bu amaçla BritishEnglish tarafından özenle hazırlanan Seviye Tespit Sınavı’na katılarak durumunuzu öğrenmenizi tavsiye ederiz. Bunun için http://sts1.britishenglish.com.tr/ adresini ziyaret etmeniz yeterli olacaktır.

Unutmayınız İngilizce sadece iş hayatınızı değil, tüm yaşantınızı köklü olarak değiştirir. İngilizce Eğitimi aldığınız süre boyunca motivasyon kaynağınızın sadece iş olmasına izin vermeyin. Çalışma hayatınızın yanında, sosyal hayatınız, çevreniz, hatta zevkleriniz de değişecek, en önemlisi her konuda çok daha fazla alternatife sahip olacaksınız. Merak duyduğunuz herhangi bir konuda önce Türkçe, sonra da İngilizce bir kaynak aradığınızda ne demek istediğimizi her defasında zaten görüyorsunuz.

BritishEnglish İngilizce Kursu olmanın yanında Mesleki İngilizce eğitimleriyle de daima yanınızda. Özellikle öğrenciyseniz, sunulan indirimleri ve eğitim olanaklarını öğrenince şaşıracaksınız. Özellikle yaz aylarını eğitime ayırmak isteyen adayları şubelerimize bekleriz.

Sayfalar

Sonuç Bulunamadı

Üzgünüz, hiç bir gönderi kriterinizle eşleşmedi